7 Kasım 2007 Çarşamba

fatiha tefsiri (mehmet zeki duman beyanul hak)

FATIHA SURESI VE TASIDIGI ANLAM ÜZERINE BIR DEGERLENDIRME


Degerli gençler ve yasi ne olursa olsun, kendisini ve imaninin daima genç hissedenler, insaallh bundan böyle her sayida sizinle birlikte olacagiz. Degerli yöneticileriniz lütfedip bize de bir köse ayirdigi için kendilerine mütesekkirim.


Bu ilk yazimizi Allah'in Kelami Fatiha Suresiyle açtik. Bundan sonraki yazilarimizda sizin ihtiyaciniz olan güncel konulara, olursa sorulariniza ve izahi arzu edilen dinî konulara Kur'an ve sünnet'e dayali olarak yer verip bilgimizi sizlerle paylasacagiz...


FATIHA SURESI HAKKINDA ÖNBILGI


Fatiha, Kur'an'i Kerim'in, tam sure olarak indirilmis olan ilk suresidir. Mekke'de Hz. Muhammed'in peygamber olarak görevlendirilmesinin /bi'setin ilk yillar?inda indirilmistir. Toplam yedi âyettir.


Fatiha Suresinin bir adi da ‘salât' tir. Salât duâ anlamindadir. Duâ ise, kul ile Allah arasinda iliskiyi, iletisimi saglayan bag demektir. Nitekim mü'minler, namazda ve her rekâtta ya da namaz hâricinde bu sureyi tam bir bilinç halinde /suurlu olarak ve manasini da zihninden geçirerek okurken Allah ile tam bir vuslat halindedir. Bu sure mana bakimindan üç bölümden olusturulmustur:


Birinci bölümde kul, bilerek, inanarak ve içinde hissederek Allah'a hamd ve sükretmekte; O'nu Rahman /merhamet sahibi ve Rahim /aciyan, esirgeyen vasfiyla övmekte; hesap ve ceza günü demek olan ‘din günü' nün tek hâkimi ve yöneticisi oldugunu söylemek suretiyle gönlünde yüceltmektedir.


Ikinci bölümde , Ezelî Sözlesme olarak da bilinen “Elestü bi Rabbikum?” hitabinin muhatabi olarak “Ben sizin Rabbiniiz degil miyim?” sorusuna “belâ” yani, “evet” demek suretiyle kullugunu ikrar ve itiraf eden mü'minin, yine ayni seklide ne söyledigini bilerek, inanarak ve içinde duyarak: Rabbimiz, “Biz yalniz sana ibadet ediyoruz ve yalnizk senden yardim diliyoruz.” Senden baskasina asla kulluk etmiyoruz!... diyerek Allah ile ezeldeki sözlesmesini /ahdini vurgulu bir biçimde tekrar tekrar yenilemektedir.


Üçüncü bölümde ise, Takva sahibi bir kulun, bu iman ve ikrarini hayati boyunca sürdürebilmesi için Rabbinin teveccühüne ve yardimina ihtiyacinin oldugu bilinciyle Allah'dan hidâyet istemekte ve Nebilerin, Siddîklerin, Sehitlerin ve Iyi Insanlarin (Bkz.Nisa, 4/69) yolu ve yasama biçimi olan ‘Sirat-i Müstakim' de daim kilmasini niyaz etmektedir.



KOVULMUS SEYTANDAN ALLAH'A SIGINIYOR


RAHMAN RAHÎM ALLAH'IN ADIYLA BASLIYORUM


1. Hamd ve sükür âlemlerin Rabbi Allah'adir;


2. O, merhamet sahibidir, esirgeyen dir.


3. Dingünü'nün /hesap ve ceza gününün tek sahibi ve yöneticisidir.


4 .(Rabbimiz), Biz sâdece sana kulluk ederiz ve sâdece senden yardim dileriz /baskasina kulluk etmiyoruz.


5-6. Bizi ‘Sirat-i Müstakim'e, kendilerine özel nimet verdigin kimselerin yolu olan dogru yola ilet ve onda dâim kil .


7. Öfkelendigin fasiklarin ve dalâlete sapmis olan kâfirlerin yoluna degil.


Âmin: Allah'im duâmizi kabul buyur!


Simdi degerlendirmemize geçebiliriz.


Bizim kültürümüzde Fatiha suresi denilince hemen akla ölüler gelir. Bu münasebetle de her ölünün mezar tasina :"Ruhuna Fatiha" ibaresini yazdirmak oldukça yaygin bir gelenektir.


Toplumumuzdaki hakim inanca göre, en azindan üç Ihlas bir Fatiha okuyup sevabini geçmislerinin ruhuna bagislamak, hayattaki yakinlari için ölülere karsi âdeta bir vecibedir, en azindan yapilmasi gereken bir insanlik görevidir...


Biz millet olarak Kur'an-i Kerim'i, genelde indirilis amacina uygun tarzda ögrenip bilgi edinmek; Rabbimizi, insan da dahil bütün evreni akibetimizin ne olacagini tanimak ve ona göre bir hayat tarzi seçmek maksadiyla degil de anlamadigimiz halde, ibadet ve sevap kastiyla lafzini okuruz. Sonra da, "...bundan hasil olan ecr-ü mesûbati evvelen bizzat..." der ve Hz. Peygamber'in ruhundan baslayarak ulemanin, sulehanin ve bil cümle islam ümmetinin... ruhlarina, daha sonra da kendi geçmislerimizin ruhlarina bagislariz.


Bizde devam eden bu gelenege ve yaygin anlayisa göre Fatiha suresi, hayattaki insanlar için degil, sanki ölüler için indirilmis ve o mânada okunmasi icap eden bir suredir.


Halbuki, bütün olarak ne Kur'an'in ne de Fatiha suresinin indirilis amaci ölülerdir. Asil amaç hayattaki insandir; onun hidayetinden /kilavuzlugundan yararlanarak insanî özelliklerini ve serefini korumak, Cenab-i Hakk'in rizasina uygun bir dünya hayati yasamaktir.


Iste müslümanlarin Kur'an hakkindaki bu yanlis telakkisinin, Kur'an-i Kerim'in ruhu ve özü diyebilecegimiz Fatiha suresinin de manasina uygun düsmeyen bir tarzda degerlendirilmesine sebep oldugu açikça görülmektedir.


Yukarida da degindigimiz gibi bu sûre, namazlarin her rekâtinda veya namaz disinda bilinçli /suurlu olarak ve manasini da bilip zihninden geçirerek okuyan mü'minler ile Allah arasinda önemli bir bag kurup yeni bir sözlesmenin /ahdin yapilmasini saglamaktadir.


Ölüm olayi ve ölülerin bulundugu ortamlar sebebiyle Fatiha'nin okunmasi ise, ölümü hatirlayip ayni akibetin yarin, belki de daha yakin bir zamanda bizim de basimiza gelecegi düsüncesiyle imanimizi hatirlayarak Yüce Mevlamiz ile hemen, orada yeniden iletisim kurup ezeldeki sözlesmeyi yenilemek için olmalidir...


Fatiha'nin yukarida verdigimiz mealinden de anlasilacagi gibi kisi, bu sureyi bilinçli olarak okurken Alemlerin Rabbi Allah'a hamd ediyor, kendisine yönelik sayisiz nimetleri sebebiyle O'na sükrediyor ve uluhiyyet ve rububiyyet sifatlariyla O'nu övüyor; Allah'in yüce, essiz ve emsalsiz bir Ilah, saygi deger, serefli bir Rabb oldugunu gönülden ifade ediyor; her seyin ancak O'nun Rahman vasfi ve yaratilmislara merhameti ile varligini devam ettirebildigini ikrar ve ifade ediyor; dünya hayati sona erdikten sonra kurulacak olan hesap gününüde Mülk'ün ve Emr'in sahibinin yine O oldugunu, O'nun izni ve dilemesi olmadikça hiç bir sefaatin ve sefaatçinin olamayacagini söylüyor.


Iste bu bilgi ve imanin sonucu olarak da âdeta söyle demek istiyor: Allah'im! Seni, baska hiç bir varlikta bulunmayan bu üstün ve yüce vasiflarinla taniyorum. Alemlerin /tüm yaratilmislarin oldugu gibi benim de dünya hayatindaki varligim, varlmigimin devami, ölümüm de dahil her seyimin senden olduguna süphesiz inaniyorum. Ahirette beni tekrar dirilterek dünya hayatinda yapip-etmelerimle hesaba çekip, amellerimi degerlendirecek yegâne hâkimin sen oldugunu seksiz olarak tesdik ediyorum... Senin esinin, denginin ve benzerinin olmadigina imanim tamdir.


O halde ben, niçin senden baska bir rabb edinip de onun önünde egileyim ki?!... Ben senden baska tanri tanimiyorum... Aklini kullanmayan cahil, dinsiz ve inkârcilarin yaptigi gibi nefsî arzularima, yaratilmis hiç bir varliga asla tapmiyorum.


Bundan dolayi ey Rabb'imiz! "Biz inanlar, sadece sana ibadet ediyoruz ve sadece senden yardim diliyoruz!..."


Bu ifadeleri ile kul ezelde, Elest Bezminde (Bkz.A'raf, 7/172-173) Allah'la kendisi arasinda akdedilmis olan kulluk sözlesmesini ve sâdece O'na ubudiyetteki /kulluk kesin kararliligini tekrarlayip yineledikten sonra bu imanini devam ettirebilmesi için adeta söyle yalvarmasi gerekiyor: Rabbimiz! Bu iman ve bu ikrarimizla birlikte hayatimizi, haber verdigin yakîn /ölüm gelinceye kadar sürdürebilmemiz için senin hidayetine, yani yol göstermene ve bizi dogru yolda muvaffak kilmana sonsuz ihtiyacimiz var. Bizi nefsimizin, çevremizin ve seytanin eline birakma!


Bizi, Dogru Yola, gazap ettigin fasiklarin ve dogru yoldan sapmis olan kâfirlerin disinda özel nimet verdigin Nebilerin, Siddîlerin, Sehitlerin ve Salihlerin yolu olan Sirat-i Müstakime ilet!


Bizce Fatiha Suresinin ölü ile degil, ölümlü insan ile iliskisi iste bu olmalidir. Sevabi, yani bu sureyi okumanin karsiligi ise, bu sureyi uyanik bir kalp ve bilinçle okuyan kimsenin Allah ile sözlesmesini yenilemesidir. Ayrica suurlu bir mü'min olarak yasamanin insana saglayacagi manevi doyum /itminan ve haz da karsilik /sevap olarak kâfidir... Bunun ötesi Allah'a kalmistir. O'nun lütfunun ve ihsaninin siniri elbette yoktur! O, diledigi seyi yapmakta serbesttir...


Degerli okuyucularim, bundan sonra Fatiha suresini bu bilgi ve bilinç ile; sâdece namazda degil, kendimizi yalniz hissettigimiz her yerde okursak, inaniyorum ki Allah, bu iman ve amelimiz sebebiyle bize ve bizi yetistiren annemize, babamiza, hatta bizde emegi olan her kimseye rahmet edecektir...


Simdi ilk isimiz, Fatiha suresinin yukarida verdigimiz mealini ezberlemektir...


Not: Bu yazida, daha genis bilgi edinmek istenilen hususlarda, bizim “Bes Surenin Tefsiri”, Fecr Yayinevi, Ankara, 1999, isimli eserimizden yararlanilabilir

Hiç yorum yok: